Kanatlı eti ihracatına AB onayı geldi!

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Avrupa Birliği’nden alınan onayla sekiz kanatlı eti işleme tesisinin AB’ye ısıl işlem görmüş kanatlı eti ihraç edebileceğini duyurdu. Bakan Yumaklı, aflatoksin ve pestisitlerle ilgili eleştirilere de sert yanıt vererek: “Bunları göstererek bütün bir sektörü töhmet altında bırakmak en hafif tabiriyle aymazlıktır. ‘Bize zehir yediriyor’ diyen tipler, bu ülkenin üreticisine haksızlık yapıyorlar. Ben buna hiçbir şekilde izin vermem” şeklinde konuştu.

Bursa Orhangazi’deki Hektaş Çiftliği’nde TÜSEDAD tarafından düzenlenen 3. Global Farm Summit’e katılan Bakan Yumaklı, zirvede et ve süt sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi. Yumaklı, Türkiye’nin nüfus artışı, kentleşme, turist sayısı ve ihracat artışıyla gıda sektöründe büyümenin zorunluluk haline geldiğini belirterek, tarımsal üretimin son 21 yılın 17’sinde büyüme kaydettiğini vurguladı. Ayrıca, sektörün geleceğini güvence altına almak için risklere karşı çeşitli koruma yöntemlerinin geliştirildiğini ifade etti. Yumaklı: “Son 21 yılın 17’sinde tarımsal üretimimiz büyüme gösterdi. Gelecek döneme baktığımızda da dünyadaki bütün gelişmeleri, hem bugün için hem de geleceğe dönük bütün senaryoları göz önüne aldığımızda, bu sektörün çok daha büyümesi gerektiğini, bunun sadece bir dilek ve temenni değil bir zorunluluk olduğunu da belirtmem gerekecek. Elbette risklere karşı sektörü koruma adına pek çok yöntemler de geliştiriyoruz.” şeklinde konuştu.

Hayvancılık Politikaları ve Destekler

Türkiye’nin hayvancılık politikasının dört temel ayak üzerinde şekillendiğini belirten Yumaklı, bu ayakların desteklemeler, kırsal kalkınma hibeleri, AR-GE çalışmaları ve düzenlemeler olduğunu söyledi. Son 22 yılda hayvancılık sektörüne 328 milyar lira destek sağlandığını, 2025’te ise 27,6 milyar liralık bir destek planlandığını açıkladı. “Elbette hayvancılık politikalarının, desteklemeler, kırsal kalkınma hibeleri, AR-GE faaliyetleri ve regülasyonlar olmak üzere dörtlü sac ayağının üzerine oturduğunu söylemem gerekir.” dedi. şeklind ekonuşan Bakan Yumaklı, hayvan başına süt verimini 3 bin 158 litreden 5 yılda üç katına çıkarma ve karkas et veriminde 380 kilogram hedeflediklerini belirtti.

Yerli ve Milli Yoğurt Mayası Tanıtıldı

Zirvede, TAGEM tarafından geliştirilen yerli yoğurt mayası tanıtıldı. Yumaklı, Anadolu’nun farklı bölgelerinden izole edilen yerli yoğurt mayalarının kullanıldığı bu formülasyonun patent başvurusunun yapıldığını ve ticarileştirilmesiyle süt ürünlerinde dışa bağımlılığın sona ereceğini açıkladı. Milli yoğurt mayasının 3 yıldır geliştirildiğine vurgu yapan Yumaklı, “Bu 3 yıllık bir çalışma ürünü. Bizim Anadolu’nun bir yiyeceği yoğurt. Bize mal olmuş, bütün dünyada da aynı isimle anılan bu ürünün Anadolu’nun farklı yörelerinden toplanıp izole edilmiş olan yerli ve milli yoğurt mayalarından elde edildiğini söylemek istiyorum. Patent süreci tamamlandığında bu formülasyonların ticarileşmesi için girişimcilerimizin hizmetine sunulmuş olacak. Böylece süt ürünleri mayalarında dışa bağımlılığımız tamamen sona erecek.” dedi.

Avrupa’ya İhracat ve Sektör Hedefleri

Türkiye’nin büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı açısından Avrupa’da birinci sırada olduğunu ifade eden Yumaklı, süt üretiminde Avrupa’da ikinci, dünyada ise sekizinci sırada yer aldığını hatırlattı. AB’ye ısıl işlem görmüş kanatlı eti ihracatına ilişkin çalışmaların tamamlandığını açıklayan Yumaklı, “Bu aşamada güncel bugünün şartlarını yeterli görmek bizi büyük bir yanılgıya götürür. Sadece dünyadaki konjonktürü yakalamaktan bahsetmiyorum. Onların da önüne geçecek bir zihinsel devrimi oluşturmaya çalışıyoruz” dedi. Bakan Yumaklı ayrıca yerli firmaların ithal edilen spesifik süt ürünlerini üretmeye başladığını ve ihracat alanında önemli adımlar atıldığını belirtti.

Eleştirilere Sert Yanıt

Sektöre yönelik eleştirilerle ilgili konuşan Yumaklı, “Üreticilerimiz ülkemiz için özveriyle çalışıyor. Bu tür eleştiriler, emeğe ve alın terine büyük bir haksızlık. Bu söylemleri kabul etmiyorum ve üreticilerimizin yanında olmaya devam edeceğim,” dedi. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın konuşmasından diğer satır başları şöyle:

“Kendi besi danasını üreten besi işletmelerinin kurulumunu özendirmek için Et ve Süt Kurumu ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) arasında bir proje başlatıldı ve şu anda hayata geçti. Bunu bir örnek, model olarak ortaya koymak istiyoruz. Çok yakında artık özellikle sayıların 50 binlere yakın dönemde bunun etkisini bütün Türkiye’de hissetmiş olacağız. Bakım ve beslemesi süt sığırcılığına nazaran nispeten daha kolay olan etçi damızlık işletmelerin sayısını artırmayı hedefliyoruz. Amacımız üreticilerimize uygun maliyetli hayvan temin etmek, tüketicilerimizin de uygun fiyatta hayvansal ürünleri tüketmeleri ve erişmelerini sağlamak. Önümüzdeki 3 yıl hem bitkisel üretimde hem hayvansal üretimde üreticilerimizin önünü görebilmesini sağlamayı amaçlıyoruz. Bundan sonraki dönemde şöyle bir şey düşünülmeyecek; Ya acaba önümüzdeki sene bu politika değişir mi? Hayır değişmeyecek. Bunun da buradan garantisini vermek istiyorum.”

“Özellikle Avrupa Birliği ile geçen yıldan bu yana kanatlı eti ihracatıyla ilgili çok yoğun görüşmelerimiz vardı. Bu çalışmalarımız sonuç verdi. Özellikle kanatlı eti işleme tesislerinden 8’i Avrupa Birliği’ne ısıl işlem görmüş kanatlı eti ihracatı yapabilecek, Avrupa Birliği tarafından onaylandı. Ayrıca, tamamen ithal edilen yüksek kaliteli spesifik süt ürünlerini de yerli firmalarımız üretmeye başladı. Ben her iki üretim başlığını yürüten, bu konuda kendisini de hiçbir zaman için o mücadeleden geri koymayan işletmelerimize teşekkür etmek istiyorum. Ürünlerimizin ihraç edilmesiyle ilgili ülkeler nezdindeki çalışmalarımızın çok yoğun bir şekilde devam ettiğini söylemek istiyorum.”

“Bütün bir sektörün töhmet altında bırakılmasına izin veremem”

Tarım Bakanı Yumaklı, Türkiye’de üreticilerin işine hayatını adadığını belirterek, şöyle devam etti:

“Bu, eleştirilmesi gereken değil, takdir edilmesi gereken, minnet duyulması gereken bir husustur. Sadece yüzdesel olarak, olabilir her ortamda azaltmak için çalışırsınız o başka bir şey, ancak bunları göstererek bütün bir sektörü töhmet altında bırakmak en hafif tabiriyle aymazlıktır. Oturduğu yerden hiçbir şey üretmeden bu ülkenin üreticisine ‘Kafasına göre takılıyor’, ‘Bize zehir yediriyor’, ‘Onlar bu işi hiçbir şekilde bilmezler’ diye düşünerek nereye ulaşacaklarını zanneden ya da neyi hedefleyenler bundan ne çıkar elde etmek istediklerini anlayamadığım tipler bu ülkenin üreticisine haksızlık yapıyorlar. Ben bırakın bakanı, bu ülkenin bir evladı olarak buna hiçbir şekilde izin vermem. Onlara gerektiği, hak ettiği cevabı sizler adına vermeye devam edeceğim. Bunları da bu aymazlıklarından vazgeçmeye çağırıyorum. Çünkü bunun onlara nasıl bir faydası var bilmiyorum ama bu ülke hiçbir faydası yok. Üreticilere haksızlık edilmemesi gerekiyor. Sadece muhalefet etme adına üreticilerimizin bütün ülke için yapmış olduklarını yok saymak, hiç hükmünde bahsetmek, bırakın üzücü olmayı akla çok farklı şeyler getiriyor. Bu vesileyle de bu eleştiri diyemeyeceğim, çok farklı amaçlara ulaşmak isteyenlere de bu faaliyetlerinden ya da söylemlerinden vazgeçmeyi tekraren tavsiye ediyorum.”

Diğer haberler:

Avrupa Birliği Tavukçuluğuna Ait Bazı Rakamsal Bilgiler Kuş gribi yayılma riskinin artması Avrupa Birliği’ni endişelendiriyor İran’da tavuk üretimi yeniden dengeye oturuyor mu? Birleşik Krallık’tan tavukçuluğa destek için geçici vize çözümü “Kanatlılarda suyun kalitesi sindirim sistemini etkiliyor” Doğal Fitobiyotiklerle Kümes Hayvanlarında İshal Kontrolü İçin Stratejiler