Meğer Görünen Köy Klavuz İstermiş…!
H.Yalçın KÖKSAL Uzman Veteriner Hekim
Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreteri
Görünen köy klavuz istemez sözü anonim bir ata sözü olarak belleklerimizde yer almıştır.Yıllarca doğruluğuna inandığımız bu söz bugün için doğruluğunu yitirmiştir.
Yıllarca yazdık,yıllarca dile getirdik ki “HAYVANCILIĞIN GİDİŞİ GİDİŞ DEĞİL” , köy görünüyor ama köye ulaşım yolunda aksilikler var,dolayısı ile bu yolda klavuz lazım.Bu yoldan köye ulaşılmaz ve hatta sizi takip edenler köy yerine kurak bir kumsala ulaşır.
Yapmayın, etmeyin, yasalar başta olmak üzere yasaların uygulanabilmesi için aceleye getirilen yönetmelikler ,teşviklerin gerçek sahiplerine ulaşılıp ulaşılmadığının kontrölü, desteklemelerin günün ve ülkenin koşullarına uygun bir çerçevede gözden geçirilmesi, yetiştirme girdilerinin özellikle yem fiyatlarının dengelenmesi, damızlıklarımızın ve damızlıkların kaynağı olan süt hayvanlarının korunması , üreticilerimizin hayvancılık girdileri altında ezilerek mecburiyetten süt hayvanlarını kesime gönderilmesini engelleyici tedbirler alınması gerekir. Dedik,dedik biz dedik biz duyduk.Yetiştiricilerimiz ise bu acı gerçeği yaşayarak gördü ve hatta görmeye devam ediyor.
İzmir İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Veteriner Hekim Mehmet ÇELİKKALELİ’nin imzası ile yayınlanan ve “İNEK KESİMİ YENİDEN BAŞLADI” başlıklı basın bülteni yıllardır yaptığımız tespitlerin ne denli haklı olduğunu ortaya koymuştur.
Bültende aynen ; “ Sütün kilogramı 80 kr.,otun kilogramı ise 65 kr,samanın kilogramı ise 52 kr. Denilirken 21 kg. süt veren bir ineğin günlük 18 kg.silaj,4 kg.saman yonca,8 kg.da kesif yem tükettiği yani bu nitelikteki bir ineğin günlük 30 kg. yem tüketeceği” bildirilmiştir.
Bülten içeriğinde en çarpıcı husus ise saman da dahi spekülatif oyunlar oynandığı ve fiyat artışlarına yurt dışına yapılan veya yapıldığı izlenimi verilen ihracattan dolayı, yetiştiricilerin güç durumda kaldığı vurgulanmaktadır.
Yani ülkemizde esasen yetiştiricilerimizin başa çıkamadığı kesif yem fiyatlarının yanı sıra kaba yemdeki oynanan oyunlar nedeni ile pek çok işletmenin damızlıklarını elden çıkartarak kapanma noktasına geleceği , bu olgunun sadece yetiştiricilere değil ülke hayvancılığı ve dolayısı ile tüketicileri de olumsuz etkileyeceği hiç de hafife alınmayacak bir acı gerçekle karşı karşıya olduğumuzun resmidir.
Kim bilir belki de , bu tür spekülatif uygulamalar, canlı hayvan ve et ithalatına karşı çıkan kamu oyunda ya da bizler gibi başından beri bu ithalata karşı çıkan kişilere karşı “Ne yapalım,üretimimiz tüketimi karşılıyamıyor,halkımıza ucuz et yedirmenin yolu ithalattan geçer” tarzı bir kılıf uydurmaya yardımcı olacaktır diye düşünüyorum.
Son olarak sektörden yükselen feryada kulak verecek bir klavuza acilen ihtiyaç vardır.
KÖYÜN YOLU ANCAK BÖYLECE BULUNACAKTIR.