Şiddetsiz Yaşamamız mümkün mü?
ERKAN KONURALP
Özgecan kardeşimize yapılan hunharca olay tüm ülkede büyük infiale neden oldu. Bugüne kadar Özgecan gibi katledilen onlarca kızımız olsa da bu kadar tepki aldığını hatırlamıyorum. Gösterilen büyük tepkinin bir milat olarak kabul edilmesi gerektiğine inanıyorum.
HALKIN TERCİHİ ŞİDDET Mİ?
Son günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ortaya konan şiddet görüntüleri bizde olduğu kadar tüm dünya ülkelerinde de büyük merak ve ilgiyle izleniyor. Bu hiç de istenmeyen olayların durdurulması da mümkün gözükmüyor.
Tüm görsel ve yazılı basın orğanlarında şiddet ön planda geliyor. Şiddetin karşılığı ise büyük para demek. Örneğin televizyon dizilerinde şiddet omazsa reyting olmuyor ve şirketler büyük zarara uğruyorlar ve bu yüzden şiddet olmayan bir dizinin yayında kalması mümkün olmuyor. Bunu gözleyen yapımcılarda modaya uyarak şiddeti ön plana çıkarıyorlar. Öyle çıkarıyorlar ki,konu edilen kötü örneğin dünyada bir benzerine rastlamamız mümkün değil.
Gelelim kadın programlarına kadın programlarının derdi de şiddet. Tüm programlara bakın şiddet olmadığı zaman ilk yüz program içinde 80’li sıralarda olan bir dizide şiddet ağırlıklı bir uygulama olduğu zaman bakıyorsunuz adı geçen program 30-40 sınırlarına yükseliyor. Bu durum şirket yöneticileri tarafından senaristlere aktarılıyor ve dizi şiddet içeren bir konuma geliyor.
Reytingleri belirleyen halk olduğuna göre. seyircinin büyük çoğunluğu şiddet istiyor.Bunu nasıl ortadan kaldıracağımızı düşünmemiz gerekiyor.
Televizyon haber kanallarında da durum farklı değil. Yapılan oturumların başlangıcında birbirlerine centilmenlik örnekleri sergileyen katılımcıların kısa süre sonra canavarlaştıklarına şahit oluyoruz.
BUNLARI NASIL MOZAİKLEŞTİRECEĞİZ
Bilindiği gibi televizyon kanallarında filmler dahil sigara görüntülerinin mozaiklenerek görüntülerinin bozulduğuna şahit olurken, yukarıda konu ettiğimiz programları acaba RTÜK ne zaman mozaikleyecek diye de bir beklenti içinde olmamız akıllıca bir durum değil mi?