Ekonomide Değerli Atık Yönetimi
Osman BOZ
ANATOLİAN PARS GROUP
Pazarlama ve İş Geliştirme Uzmanı
oboz@rdfkontamine.com
EKONOMİDE DEĞERLİ (CAZİBELİ) ATIK YÖNETİMİ SORUNSALI
Ekonomik aktörler sektörel isimleriyle tanımlanmaktadır. Haklı olarak sektörün önde gelen firmaları dediğimizde, bu firmaların hangi iş kolunda olduğundan hareketle, aslında ulusal ve hatta daha da doğrusu olduğu üzere küresel piyasalardaki konumlarını da ortaya koymuş oluruz. Beyaz eşya, otomotiv, tekstil gibi. Atık Yönetimi sektörü için de durum aynıdır.
20 yıldır, özellikle de son 10 yıl içinde ekonomimizin üretici aktörlerinin yanında ithalatçılar, depocular, ve bunlara bağlı olarak depolama ve gümrükleme süreçlerinde ortaya çıkan atıklar, zaman zaman miadı dolmuş ürünler, bozuk, yasak, kaçak, vb nedenlerle yasal yollardan imha edilmesi gereken ürünlerin çeşitliliği ve miktarları, ilgili kamuoyundan ve kamu otoritelerinden başkalarının bilemeyeceği veriler var ortada…
Dolayısıyla, rahatlıkla bir atık yönetimi sektöründen bahsedebiliriz. Fazlaca görünürlük özelliği olmadığından, dahası çevre ile ilgili olumsuz bir haber basına düşmediğinde çok da farkına varılmayan ancak, milyonlarca ton atığın her yıl yönetildiği, bir mevzuatı olduğu, konularına göre yüzlerce yatırımcısı bulunduğu, binlerce çalışanın istihdam edildiği düşünülürse, evet atık yönetimi diye bir sektör var demek durumundayız.
Konumuz olduğu üzere bir çok firma, cazibeli (güncel maddi değerli, kullanışlı, marka değeri yüksek, son kullanma tarihi geçmiş, bozuk, yasaklanmış, sahte, kaçak, kusurlu, gümrük mevzuatı kapsamında imha kararı alınan maddeler ve/veya ürün sahibinin şu veya bu sebepten imhasına karar verdiği ürünler, içki, sigara, gıda, tekstil, vb ) atıkları imha ettirmek konusunda son derece kararlı olup bu iş için zaman ayırmakta, ciddi bedeller ödemektedirler.
Çeşitli kamu otoritelerinin, özellikle gümrük müdürlükleriyle vergi dairelerinin prosedür gereği, ilişkilendikleri atıklarla ilgili, atık üreticilerine, değil yazılı şifahen bile olsa atıklarını gönderecekleri firma ismi önermeleri ise, rekabet hukukuna ve idarenin tarafsızlığı ilkesine aykırı olup, ilgili kurumların daha çok bilgilendirilmesinde ve uyarılmasında yarar bulunmaktadır. Bu konuda serbest ticareti aksatıcı tutumlar tespit edildiğinde, Türkiye Rekabet Kurumu’nun derhal bilgilendirilmesi, ticaret etiği bakımından gözardı edilmemelidir..
Atığın sahibi firma, atığını imha ettirmek istiyorsa, yaygın olduğu üzere malın kullanışlılığı veya değeri üzerinden yorum yapmak kimsenin, haddine değildir. Talep edilen imha hizmeti kusursuz bir şekilde yerine getirilmelidir. Atık üreticisi firmalar, atık yönetimi hizmetlerinde, hizmet-fiyat oranını, lehlerine değerlendirebilmek için mutlaka birkaç atık imha/geri kazanım firmasından teklif almalı, bu firmalarla yüzyüze tanışmalı, yılda en az bir kez denetlemelidirler.
Marka değerine sahip çıkan, tüketiciye saygılı firmalar başta olmak üzere, yasal süreçlerde atıklarını yöneten firmalar, eskinin kötü uygulamalarından aldıkları dersler ve artık imha/geri kazanım konusunda hizmet veren yasal, izlenebilirlik ve denetlenebilirlik konusundaki duruşlarıyla, özel-kamu ayrımı olmaksızın güven veren, birden çok atık imha/geri kazanım firması arasında hizmet /fiyat seçeneklerini değerlendirme şansına sahipler.
Özellikle imha edilmesini istedikleri ürünlerin, hiçbir şekilde istenmeyen ellerde kontrol dışına çıkmaması için gösterilen gayret ve buna bağlı maliyetler düşünüldüğünde, ve işin içine vergi dairesi, belediye, Çevre veya Sağlık il Müdürlükleri, Noterler, girdiğinde atığın sahibinin ya da yönetim sorumluluğunda olanların sabırlarına şaşmamak elde değildir.
Resmi imha dediğimiz işlemlerde ki bürokratik sürece, atık sahipleri kadar değilse de Noter konusunda yardımcı olmak bakımından bertaraf/geri kazanım firmaları da, bulundukları lokasyon noteri yetkilisini tespit amacıyla işletmesine getirmek suretiyle, dahil olmak durumunda kalmaktadırlar.
Şüphesiz bu tür bir bürokrasinin özellikle vergi daireleri arasındaki benzeşmeyen uygulamalar ve geleneksel yaklaşımların değiştirilmesindeki direnç olduğu kadar, Çevre ve Maliye mevzuatının atık imhaları konusundaki uyumlulaştırılmasında –tüm çabalarımıza rağmen- yol alınamamasının etkisi büyüktür. Bu eleştirilerimize rağmen, sıkıntılı da olsa yürüyen bir imha prosedürü süreci var ve herkes buna uymak durumunda.
Cazibeli atık yönetiminin – aslında tüm atık yönetiminin- olmazsa olmazı, izlenebilirlik, denetlenebilirlik, şahit personel, kamera/foto kaydı ile prosesin evrakta ve pratikte net tarifini de içeren en geniş tanımıyla, güvenilirliktir. Zira sektör bu konuda asla taviz vermemesi gerektiğine inandığı birçok acı tecrübeye sahiptir.
Sektöre 20 yıl emek veren birisi olarak, firma yetkililerinin kurumsal imajlarının ve piyasa algılarının zarar görmesi endişelerine hak vermemem mümkün değildir. Sektörün gayri resmi network ağı olan şoförlerin paylaşımları atık sektörünün bir başka yüzünü ifade etmektedir. Bugün bile kulağımıza, “yolda atık döküldü, nakliye soförü taşıdığı ürün atığından birkaç koli sakladı” benzeri yaralayıcı duyumlar gelebilmektedir. Elbette amaç, tekrarlanmayacak tedbirleri alabilmek olmalıdır, bağcıyı dövmek değil.
Cazibeli atıklarının eski bertaraf uygulamaları (belediyelerin gösterdiği yerlere gömülmesi, basit yakma) nedeniyle ortaya çıkan olumsuzluklar -ki bunlar gömüldüğü yerden çıkarılarak piyasaya sürülmesi veya gömüldüğü toprağın ve alıcı ortamın, dolayısıyla canlıların zarar görmesiydi- nedeniyle atık sektörü üreticisiyle hizmet vereniyle çok dikkatli davranmak durumundadır. Zira ortaya çıkan bir sorumsuzluk, marka sahibi firmayı olduğu kadar, atığı kabul eden firmayı da sıkıntıya sokabilir. Şüphesiz bu durumda işleyecek tazminat davalarının da çok can yakacağı açıktır.
Ciddi yatırımlar yaparak sektöre hizmet vermeye çalışan atık firmaları, çeşitli zeminlerde atık üreticileriyle buluşmalı kendilerini anlatmalıdırlar. Ekonomik iletişim kanallarımız sürekli açık olmalı, birbirimizi daha iyi tanımalıyız. Tarafların bu konuda biraz daha istekli davranmaları, bir çok ekonomik artıyı beraberinde getirecektir.