GDO Yaramız Daha da Büyüyor…!
Ahmet ATALIK / ZMO İstanbul Şube Başkanı
İçerdiği ceza hükümleri nedeniyle belki de dünyanın en sıkı Biyogüvenlik Yasası’na sahibiz.
Yasa’da 12 yıla kadar hapis cezası içeren hükümler bulunuyor. Ancak, yapılan yönetmelik değişiklikleri ile yasa gevşetilmeye çalışılıyor.
GDO’lar ve Ürünlerine Dair Yönetmelikte yapılan ve 29 Mayıs 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile yasada yer almayan “GDO Bulaşanı” ibaresi ortaya çıkmıştır.
GDO’lu olan ya da olmayan bir üründe teknik olarak engellenemeyen, önlenemeyen ya da tesadüfi olarak bulaşan GDO’lara “GDO bulaşanı” denecek. Analiz sonucunda üründe binde 9 ve altında GDO tespit edilmesi halinde bu durum GDO bulaşanı olarak değerlendirilecek.
Bulaşan GDO, Biyogüvenlik Kurulu tarafından onay verilmiş GDO’lardan ise bu ürünler onay amacına uygun kullanılabilecek.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gelen kamuoyu tepkisi karşısında, sadece yem amaçlı ithal edilen ürünlerle ilgili bulaşmadan kaynaklı tereddüt, eksiklik ve mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla yönetmelik değişikliği yapıldığını, bunun GDO’nun gıdada kullanımına izin vermeye yönelik olmadığı belirtilmiştir. Ancak, yönetmelik değişikliğinde yer alan “ürün” tabiri gıdayı da içerisine almaktadır. Üstelik “GDO Bulaşanı” tanımlanmasında GDO’lu olmayan ürünler de konuya dahil edilmiştir.
Yönetmelikteki mevcut değişiklikler kapsamında GDO’lu olmayan bir gıdaya izin verilen bir GDO binde 9 ve altında bir oranda bulaşmışsa bu gıda maddesi evveliyatında GDO’lu olmasa bile bulaşma sonrasında istenirse GDO’lu gıda olarak izinlendirilebilecek. Henüz onay verilmiş GDO’lu gıda maddesi bulunmamasına karşın, GDO bulaşması çerçevesinde izin verilmesi halinde GDO bulaşanlı gıdalarımız olacaktır.
Biyogüvenlik Yasası Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na istenmeyen GDO bulaşıklıklarının engellenmesi görevini vermiştir. Oysa yapılan yönetmelik değişikliği ile istenmeyen GDO bulaşmalarına eşik değer getirilerek bir tolerans sağlanmıştır. Bununla halkımızın değil, firmaların tereddüt, eksiklik ve mağduriyetlerinin giderilmesi amaçlanmıştır.
Diğer yandan GDO’ya Hayır Platformu bileşenlerinden Greenpeace Akdeniz’in bir araştırması GDO’nun diğer bir skandal boyutunu daha ortaya çıkardı.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın çeşitli konularda akredite olmuş 41 adet laboratuvarı var. Bunlardan sadece 10 tanesi var/yok testi ile GDO tespiti yapabiliyor. Bu akreditasyona 2 üniversite ve 2 Tübitak laboratuvarı ile 26 adet özel laboratuvar da sahip. Var/yok testi sadece sıfır toleransta işe yarıyor. Ürünün içinde sadece GDO olup olmadığını saptıyor. Miktar belirlemesi yapamıyor.