Şiddet Sağlığa Bulaştı….!
H.Yalçın KÖKSAL Uzman Veteriner Hekim Veteriner Hekimler Derneği Genel Sekreteri
Değerli okuyucular,şiddet giderek hayatımızın bir parçası haline geldi. Her gün yazılı ve görsel basında çeşitli şiddet ve bu şiddet sonucunda meydana gelen yaralama ve ölüm haberleri ile karşılaşıyoruz.
Çoğu zaman bunlar 3. Sayfa haberi niteliğinde kalıyor ve pek çoğumuz okumadan veya izlemeden ya sayfayı,ya da kanalı değiştiriyoruz.Sanki görmezden gelerek toplumsal bir yara haline gelen bu insanlık dışı olayların ortadan kalkacağına inanıyoruz.
Ne zamanki tanıdık veya yakın olduğumuz veya ailemizden birisinin başına böyle bir olay geldiğinde yakınıyor ve tepki koyuyoruz.
Toplumun her kademesinde yaşanan şiddet son zamanlarda Sağlık Çalışanlarını da tehdit etmeye başladı ve hızla yayılmaktadır. Doktorlar,Hasta Bakıcılar DERKEN ŞİMDİ DE VETERİNER HEKİMLER ŞİDDETİN HEDEFİ haline geldiler.Kocaeli,Samsun Çarşamba ve İstanbul’da meydana gelen olaylarda meslektaşlarımız darp edildi. Oysa bu meslektaşlarımız, sadece ve sadece görevleri ve yetkileri gereği topluma hizmet etmeye çalışıyorlardı. Ne kadar acıdırki, toplum sağlığının emanet edildiği sağlıkçıların ,gece gündüz demeden büyük bir özveri ile gösterdikleri çabaların şiddet ile taçlandırılması toplumun içine sürüklendiği açmazların bir tecellisi olarak karşımıza çıkıyor.
Peki toplum bu noktaya nasıl geldi? Sevgi ve saygı kaybının sebepleri nelerdir?
Toplumun bu noktaya gelişindeki en önemli unsur, bence insanlarımızın kendilerine duyması gereken saygı ve sevgiden uzaklaşmalarıdır. İnsanlar geleceğe güven duymadıkları veya güven duygularında azalma olduğunda ve ekonomik sıkıntılar yaşadıklarında pek çoğu yıllardır taşıdıkları benliklerineden uzaklaşmakta ve egolarının esiri olmaktadırlar.
Toplum içinde örnek olma mecburiyet ve görevleri olan , göz önünde bulunan özellikle siyasetçilerin ve eğitmenlerin hatta aydın kabul edilen kişilerin ,çizdikleri olumsuz tablolar da ne yazıkki toplumu olumsuz yönde etkilemektedir.Trafikte her gün karşılaşılan olayların temelinde insanların karşılarındakilere saygı duymamaları ve sabırsız davranmalarından kaynaklanmıyor mu ?
Demekki toplumda tekrar sevgi ve saygı erdeminin yaratılması için acil tedbir almak gerekmektedir.Eğitim müfredatları gözden geçirilerek birlikte ve beraber sevgi ve saygı içinde yaşayabilen nesiller yetiştirmemiz ve bunun içinde bu eğitim için ayrılacak zamanın diğer tüm derslerden daha çok olması ve ciddiye alınması gerektiğine inanıyorum.
Bir arada sevgi ve saygı yumağı içinde yaşamayı içine sindirmemiş bireylerin hepsi fizikçi,hepsi matematikçi,hepsi mühendis,doktor,avukat,uzay bilimci vs. olsa neye yarar.Dünyanın savaş ortamından bir türlü kurtulamıyor olmasının nedeni sevgisizlik değilde nedir ?
SEVGİ VE MUTLULUK YAĞMURLARI ALTINDA ŞEMSİYESİZ KALMANIZ DİLEKLERİMLE