Türkiye’de Tavukçuluk ve Beyaz Et Üretiminin Tarihi 3
Türkiye’de Tavukçuluk ve Beyaz Et Üretiminin Tarihi yazı dizisi
Prof. Dr. Erol ŞENGÖR
Veteriner Tavukçuluk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Türkiye’de tavukçuluk tarihi: Tavukçuluğun Türkiye’deki Gelişimi
Türkiye’de tavukçuluk sektörü için ilk adım 1930 yılında Ankara’da Merkez Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünün kurulması ile atılmıştır.
İcra Vekilleri Heyetinin (Bakanlar Kurulu) 3.9.930 tarihli içtimaında (toplantısında) tasvip ve kabul olunmuş 9908 numaralı kararı aşağıdaki gibidir.
1933 Eylül 1. inci Teşrin, 4.cü yıl, 9-10-47. nci sayılı Ziraat Gazetesi – Ziraat Mektepleri Mezunları Cemiyeti ve Baytar, Orman Cemiyetleri tarafından Cumhuriyetin 10.uncu yılında kutlanan Cumhuriyet Bayramı şerefine çıkarılan ortak ayrı sayısı 438.inci sayfasında tavukçuluğun ıslahı için Tavukçuluk Araştırma Enstitüsünün kuruluşu hakkındaki haber, aşağıdaki 2 paragrafta olduğu şekilde orijinalindeki imla hatalarıyla birlikte verilmiştir;
c – Tavukculuğu ıslah:
“Mevcut tavuk ırklarımızın ıslah ve aynı zamanda gerek et ve gerek yumurtaca yüksek randımanlı maruf tavuk ırklarının memleket dahilinde yetiştirilip yayılması ve fenni şekilde tavuk yetiştirme usullerinin halka öğretilmesi gibi çok faideli maksatlarla Ankarada 1931 senesinde bir (Tavukçuluk enstitüsü) kurulmuştur. Bu enstitü, 1931-1932 seneleri zarfında halka 30.000 Kuluçkalık cins yumurta ve 4020 adet damızlık horoz, tavuk ve biliç vermiştir. Bu müessesenin müsbet ve muntazam mesaisini yakın bir atide memleket tavukçuluğunun ıslah işinde büyük inkişaflar vadetmektedir.”
Yine aynı Ziraat Gazetesinin 519-528.inci sayfaları arasında Dr. Kadri Hüseyin imzasıyla Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü hakkında aşağıdaki makale (imla hatalarıyla birlikte) yayınlanmıştır;
“Cümhuriyetin memleket tavukçuluğuna ilk armağanı tavuk enstitüsüdür. 3.8.931 de açılan enstitü Ankaraya 2 kilo metro mesafede küçük arızalı bir arazi üzerinde deniz sathından 870 metre yüksekliktedir. Müessenin gayesi, bir taraftan bütün dünyanın kabul ettiği Leghorn ve Rodayland cinslerini yetiştirip memlekete temin etmek diğer taraftan memleket hayvanları üzerinde çalışarak kontrol etmek iyilerini seçip ıslah etmek ve muhtelif vesaikle memlekette tavukçuluk bilgisini artırmak ve bu vadide tecrübeler yapmaktır.Enstitü arazisinin tabakat ve terkibi çok muhteliftir. Bazı yerleri tamamen kumlu diğer bazı yerleri tamamen killi olduğu halde mühim bir kımı da kumlu ve kireçli ve çakıllıdır. Halen 15 hektar araziyi işgal etmekte olan müessese önümüzdeki senelerde 30-50 hektara ihtiyaç arzedecektir. Enstitünün inşaatı ile beraber bütün arazinin teşciri meselesi de düşünülmüş ve dut ve akasya olmak üzere çok sık olarak 20 bini mütecaviz ağaç dikilmiştir iki mevsim geçiren bu fidanlar çok güzel büyüyüp büyük bir koru halini aldıklarından önümüzdeki seneden itibaren de seyreltme mecburiyeti hasıl olacaktır.
Ankarada bir taraftan inşaata devam edilirken diğer taraftan damızlıkların tedariki ile uğraşılmış ve Avrupanın damızlık çiftliklerinden ve Rodayland tavuk cinsleri pekin ve Keki kampel ördek cinsleri getirilmiş ve yetiştirilmeğe başlanmıştır. Müessesenin halen idare kısmı, kuluçka ve ana makineleri mahalli bir arada olmak üzere esas büyük binası ile beheri 300 hayvan alabilecek 3 büyük sabit kümes iki damızlık kümes bir ördek kümesi iki küçük binası ikisi müteharrik olmak üzere 17 koloni kümesi ve inşaatı kuvvei karibeye gelen 6 damızlık kümes ambar, depo ve yem hazırlanma yeri vardır.
Enstitünün bir müdürü biri ayniyat işlerine bakan iki asistanı bir mutemedi ve daimi 6 hademesi vardır. Ayrıca mevsime ğöre ağaç ve civciv işlerile meşgul olmak üzere muvakkat amele tutulmaktadır. Enstitüde biri 3000 diğeri 1000 yumurtalık dolap sistemi kuluçka makinesi ile 300 yumurtalı küçük bir kuluçka makinesi vardır. Muhtelif suretlerde kontrol ve terübe için gelmiş müteaddit makineler mevcuttur. Müessesenin civciv büyütme yerinde sıcak su tesisatı ile işliyen beheri 500 civciv alabilecek 6 ana makinesi ayrıca da kömürle işleyen 300 civcivlik bir ana makinesi vardır. Mevcut kümeslerin hepsi kapanlı follukludur. Yumurtaya gelen piliçler ilk yumurtalarından itibaren müesseseden ayrılacakları zamana kadar kontrol edilmekte ve verdikleri yumurta, o gün akşam tartılmakta ve her tavuk için ayrı ayrı olan sahifesine kaydedilmektedir. Ay nihayetleri her tavuğun yumurta adedi kilosu ve yumurta ağırlığı vasatisi hesap edildiği gibi sene nihayetinde de aynı hesabat yapılmektadır.
Avrupadan getirilen tavuklar, inşaatın teehhürü yüzünden Ziraat mektebinin kümeslerinde kalmağa ve kışı orada geçirmeğe mecbur kalmışlardı. İzmir, Bursa, İstanbul, Adana, Ziraat mektepleri ile Karacabey harasına da damızlık verildiğinden müessese mütebakı 3000 hayvanla çalışmağa başlamıştır. İlk kuluçka mevsimi Ziraat mektebinde geçdiğinden şecere takibi gayet az ileri gitmiş ve esasen getirilen hayvanlar genç olduklarından Ankara hasılatı üzerinde kuluçkaya başlamak daha muvafık görüldüğünden asıl şecerey 1932 de başlanmıştır. Getirilen damızlıkların Ankarada verdikleri hasılat mucibi memnuniyettir. Yalnız yumurta ağırlığının az olduğu görülmüştür. Dünyanın hiçbir tarafında hayvanlarını satın alarak işe başlıyan bir müessesenin birdenbire rekolt hasılatı verecek ve durchzütluug yapması görülmemiştir. Bu bittabii zaman meselesidir. Avrupa da birçok çiftliklerde legornun vasati hasılatı 180 yumurta olduğu takdirde iyi telakki edilmektedir. Avrupadan gelen hayvanlar içerisinde fevkalâde yüksek hasılat verenleri (kabanlı follukta 296, harice yumurtlayıp görülenleri de dahil olmak üzere 330 yumurta olmuştur. Fakat yumurta ağırlığı azdı.
İlk senenin seçmesinden sonra burada yetişen yavrular yine fazla hasılat verdi ve yumurta ağırlığı da epeyce arttı. 1931-1932 de en yüksek hasılat 55 gram ağırlığında olmak üzere 250 yumurtadır. 180 den 250 ye kadar yumurta verenlerin adedi çoktur. Yumurta ağırlığı arttığı için daha damızlıklarda kabul olunan asgarî hasılatı ancak bu sene 200 ze çıkarmak mümkün olacaktır. 1932-1933 senesi yumurta benüz malum olmamakla beraber bir hayvan 250 yumurtadan fazla vermiştir. Yumurta ağırlığı 60 ğramdır. Enstitü iki senelik yetiştirmede yalnız yumurta hasılatını gaye ittihaz ederek tek taraflı çalışmamıştır. Hayvanların evvela standart tipe mümkün olduğu kadar yakın olmalarını sonrada yüksek hasılat vermelerini esas olarak kabul edilmiştir.
Yalnız kan değiştirme üzere Avrupdan Reckhard çiftliğinden iki horoz getirilmiştir. Müessesenin Rodaylandları da gerek vücut yapılışı gerek hasılât itibariyle çok iyilerdir. Yalnız esasen Avrupadan Legorna nispetle az rodayland getirildiğinden ve bunların kısmı da resmî müessesata verildiğinden enstitüde çok az hayvan kalmıştı. Rodaylandın yumurtasına talep daha fazla olduğundan iki senedenberi harice fazla yumurta verilmiştir. En iyi ve en çok rodayland bu sene yetiştirilmiştir. Rodaylandda ilk sene yumurta hasılatı 195 geçen sene en fazla 220 yumurta olmuştur. Bu seneki neticeninde bu miktarı bulacağı tahmin edilmektedir. Müessese Avrupadan ikişer erkek ve beş dişi olmak üzere pekin ve keki kampel ördekleri getirmiştir. Geçen seneden itibaren bunlarda da kontrol başlamışır. Bir pekin ördeği 200 ve bir keki kampel ördeği 240 vermiştir pekin ördeklerinin büyümeleri şayanı hayrettir.
Enstitü ilk sene başladığı yerli hayvanlar tecrübe ve ıslah işini bu sene daha ziyade genişletmiştir. Muhtelif vilayetlerden getirilen yumurtalardan civcivler çıkarılmış ve Legornlarla beraber çıkartılmaktadır. Orta Anadolunun tipik kümes hayvanı olan hindi işini ele alan müessese damızlıklarını kısmen tedarik ederek kontrol ve yetiştirmeğe başlamıştır. Tabiî ve suni kuluçka ile çıkarılan çok mükemmel büyümektedirler. Tavuk enstitüsünde 1931 – 1932 seneleri zarfında harice 30.000 kuluçka yumurtası ve 4020 adet damızlık horoz tavuk ve piliç verilmiştir. Bu miktarın 1931 senesine isabet eden kısmı ilk faaliyet senesi olduğundan gayet azdır. Yemeklik olarak satılan ve müessede kuluçkaya konulan yumurta miktarı ile damızlığa yaramadığından kesilmek üzere satılan hayan adedi buraya dahil değildir. Bu sene elde az damızlık bırakıldığından harice 14.000 kuluçka yumurtası 2000 damızlık tavuk ve piliç verildiği gibi Ankara halkevi köycülük komitesinin teşebbüsü ile horoz mübadelesine başlanmış ve muhtelif memleketlerde 500 legorn ve rodayland horozu mübadele edilmiştir. Bu sene martta iki ay devam eden bir tavukçuluk kursu açılmış 75 kişi devam etmiştir. Müteakıp seneler kısa kurslarla beraber daimî kurslarda açılacaktır.
Enstitü, Ankarada yumurta müsabakasına başlayacağı gibi önümüzdeki seneden itibaren kaz, tavşan ve tilki yetiştirmeğe de başlayacaklar. Müessese. bir iki batna inhisar etmek üzere neticeleri henüz alınamayan büyüme ve yem tecrübelerine başlamıştır. Ezcümle bu sene yumurtadan çıkan piliçler hem bilâ istisna her hafta muntazaman tartılmışlar. ve 12 inci haftadan itibaren ölçülmeğe başlanmışlardır. Müessese bu sene yeni yaptırdığı kerpiç kümeslerde mütedavil sermayeli bir tavukçuluk işletmesine başlayacaktır.”
Tavukçuluk Enstitüsünün kurulmasının arkasından maalesef tavukçuluk konusunda önemli ilerlemeler kaydedilememiştir.
Sonraki yazı:
Türkiye’de Tavukçuluk ve Beyaz Et Üretiminin Tarihi 4: Amerika’dan gelen damızlık civcivler
Bu yazı dizisi Prof. Dr. Erol ŞENGÖR tarafından BESD-BİR‘in katkılarıyla hazırlanmıştır.